27.03.2009

Unutulmaz Parma Maçı


Fenerbahçe'nin başında Löw'ün olduğu, Parma'nın İstanbul'a efsane kadrosu ile geldiği maç. Stad bildiğin yanıyor.

Düzeltme : Fotoğraflar hayatimfenerbahce.com'dan alıntıdır.

26.03.2009

Lavaboya Gitti Ve...


"Ortega ile takım içinde iletişim kuran ender futbolculardan biriydim. Kendisinin içine kapanık bir yapısı vardı. Fakat onun asıl problemi Ceyhun'la değil, teknik direktör Werner Lorant'laydı. Ceyhun'la sadece bir maçta frikik nedeniyle tartışmıştı. Lorant onu ilk 11'de oynatmadığı için kızgındı. Sanıyorum İstanbulspor maçı öncesiydi. Samandıra'da maç öncesi son toplantı yapılıyordu. O sırada bana "Lorant beni ilk 11'e almazsa F.Bahçe'den gideceğim." dedi. Daha sonra açıklanan ilk 11'de adını görmeyince el kaldırarak hocadan lavaboya gitmek için izin istedi ve bir daha geri dönmedi. Toplantı bittiğinde Ortega'nın tesislerden ayrılıp Arjantin'e gittiğini öğrendik."

Ali Güneş'ten hoş bir anı olmuş. Demek ki bu Güney Amerikalı yıldızlar antrenörleriyle anlaşamayınca, "Öörtmenim, sıkıştım" moduna geçiyolar. :) Gerçek Fenerli olmayı başarmış 3 eski oyuncumuzu ve 1 antrenörümüzü tek yazıda anmış olalım. Ali Güneş-Ceyhun-Ortega-Lorant.

SERT

Lefter'e Vefa


Grup CK çok güzel bir organizasyona imza atmış. Yönetimi ve Belediye'yi ikna edip Lefter heykeli için izin almışlar, yerini de Yoğurtçu Parkı olarak belirlemişler. Çok güzel yapmışlar, ellerine sağlık. Taraftarlar olarak daha önce yapmamız gereken bir organizasyondu en sonunda hayata geçiriliyor.

www.lefterevefa.org

Ortaya Karışık # bilmem kaç

Neredeyse bir hafta olmuş bizim dükkanı başı boş bırakalı. Ara sıra geliyorlar böyle oluyor. :) Kaldığımız yerden toparlayalım.

-Yönetim Bursa dönüşünde takım otobüsünü korkutup, tesis önüne gidenler için "bunlar taraftar değil" diye buyurmuştu. Artık kimin taraftar olup olmadığınada karar verir duruma geldiler, bir gün biri kalkacak "sende yönetici değilsin, yönetmeyi bilmiyorsun" diyecek ağızlarının payını alacaklar.

-Otobüsü taciz edip, kaza yaptırmaya çalıştılar durumu biraz ağır kaçmış gibi duruyor. Çünkü olayın diğer tarafı ise "sadece el kol yaptık, tesislere gidip bağırdık" diye anlatıyor. Bu nasıl vandallıktır, terbiyesizliktir dememi bekleyenler fena halde yanılıyor. Değişik bir protesto şekline gitmişler, ruhsuz futbolculara ruh aşılamaya çalışmışlar, etkisi olur mu bilinmez demek istiyorum. Avrupalı tesis basınca, yönetici korkutunca "ULTRAS" bizimkiler yapınca "VANDALLIK, VAHŞİLİK" oluyor.

-Milli Maç araları feci şekilde can sıkıyor. Rakip Allah'tan İspanya'da beklemeye değer diyerek kendimizi avutuyoruz. Moldova falan için bu kadar beklemek olmuyor be...

-Milli Maç değil de, seçim sonuçları ne olur?

-Kongrede başkan adayı olan Kemal Açıkgöz'ü gördüm. Daha doğrusu kendisini 20-25 dakika kadar uzaktan izledim. Kendisine kesinlikle basında daha fazla yer verilmesi gerekiyor, çok renkli bir kişilik olduğuna kanaat getirdim. Hem basın hem de bizim blog çok ekmek yer Kemal Açıkgöz Başkan'dan.

-Blog olayına ilk bulaştığımda gelen küfürlerden çok yakınmıştım. Üzerine üşenmemiş birde mesaj yazmıştım. Tam kesildi derken Galatasaray'ın Hamburg mağlubiyeti sonrası ana avrat düz gidenler, zeka parıltıları eşliğinde laf sokmaya çalışıp yorum bırakanlar yine türedi. Hepsine günde 3 defa Ömer Çavuşoğlu tavsiye ediyorum. Sağolun, varolun.

-Fanzinler artık çıksada okusak, etsek ;)

20.03.2009

Yarın Neredeyiz?

21 Mart 2009 Cumartesi
Bayanlar Voleybol Ligi
Fenerbahçe Acıbadem - Beşiktaş
Burhan Felek 50. Yıl S.S. / 18.00

Yarı yarıya salonda Beşiktaş ile bayan voleybol maçı. Gerçi Beşiktaş'ın aynı gün yakın saatlerde Daçka ve Sivasspor ile deplasman maçı olsada Burhan Felek'te olmak lazım. Bu iki maç olmasaydı tribün açısından unutulmaz bir maç olabilirdi.

Yürümüye Devam


Bursaspor ilk golü atana kadar bizimkiler 4. dakikada Guiza'nın attığı golün üzerine yatmış vaziyetteydi. Nitekim Bursa'nın golüde bağıra bağıra geldi. Penaltı ise Bursaspor için işin kreması oldu. Yürümeye devam...

BURSASPOR-FENERBAHÇE: 2-1

Hakemler: Halis Özkahya, Adil Sinem, Muhittin Gürses
Bursaspor: Ivankov, Tuna, Ömer, İbrahim, Mustafa Keçeli, Veli (64 Romaschenko), Mustafa Sarp, Bekir Ozan, Volkan Şen, Sercan, Shin (64 Gökhan)
Fenerbahçe: Volkan, Gökhan, Lugano, Edu, Roberto Carlos, Deivid (61 Gökhan Emreciksin), Selçuk, Emre, Uğur (74 Vederson), Güiza, Semih (84 Gürhan)
Goller: Tuna (86), Ivankov (90+4, pen); Güiza (4)
Sarı Kartlar: Bekir Ozan, Volkan Şen, Veli; Emre, Lugano, Selçuk, Volkan

Ömer Çavuşoğlu


Akşam kaçırmışız izlemeyi, linkini yolladılar sağolsunlar. O nasıl bir gülüştür Ömer Çavuşoğlu, nasıl kahkaha atıyorsun sen. İzlerken gözlerimden yaş geldi.

O değil, şimdi eski tezahürat yeniden hortlayacak... :)

Ne F-16'lar, ne de füzeler,
Çavuşoğlu Ömer Cimboma gömer



Link : http://www.youtube.com/watch?v=cXznwOqwBB8

Metrobüsle Gelin


Aylarca "Kadıköy'e finale geliyoruz, bayrak dikeceğiz, Kadıköy'ü başınıza yıkacağız, uyuyamıyorsunuz, caddeyi s*kip atacağız, milyonlarca oradayız" diye diye sizin Kadıköy'de final oynamanızla zerre kadar ilgilenmeyen hatta destekleyen Fenerbahçelinin bile sinirlerini zorladınız. Özellikle son hafta. Şimdi elenince sizinle dalga geçene kızıyorsunuz. Siz getirdiniz milleti gaza, biz mi getirdik?

Not: Fotoğraftaki metrobüsün plakası Alman mı? Ne kadar ilginç... :)

19.03.2009

Sadettin Saran

Sadettin Saran mahkeme kararı yetişirse Mayıs'ta kongreye aday olacağını duyurdu dün. Başkanlığı kaldırması, camianın kabul etmesi çok tartışılsada aday olması sevindirici. En azından Mayıs ayı yaklaştıkça kongrenin tek adaylı geçmeyeceği yönünde haberler olması insanı sevindiriyor. Şimdilik Kemal Açıkgöz gibi bir amcamız, Sadettin Saran ve durumu hala şüpheli olan Şadan Kalkavan var. Adaylar var da, Aziz Yıldırım "yine adayım" dediği takdirde hiçbirinin seçilememesi gibi bir durumda var ortada.

Aziz Yıldırım Nisan ayında kararını açıklayacağını söylemişti en son, bakalım ne diyecek?

Genç Fenerli Carlos

Canım ciğerim sen ne yaptın ya?
Olacak iş mi bu şimdi?

Sarı Meleklerimiz

Avrupa Üçüncüsü Sarı Meleklerimiz

17.03.2009

Kalli & Löw

15.03.2009

I Love You Telekom


Ne muhteşem bayraktır o öyle. Taraftar grubuyuz diye geçinen güruh yapmıyor ama yeni sponsorumuz Türk Telekom stadımızda görsel bir şölen olması açısından bizleri düşünürek dev bayrak yaptırıyor. Hem de dev bayrak yaptırmakla kalmıyor mesajda veriyor. Üzerine "Herkes sussun, Fenerbahçe konuşsun" yazmışlar. Vay canına. Hem reklam yapmışlar hem de düşmanlarımıza gözdağı vermişler. Tebrikler Telekom.

Unutmadan dostum, senelerdir çalan "Çünkü Fenerbahçeliyiz" diye bir şey vardı. Onu da Fenercell için yeniden yapmışlar. Ne kadar mutlu oldum anlatamam. Hemen gidip Fenercell almalıyım. Evde ve işte Türk Telekom'la daha çok konuşup, Fenercellimden bol bol mesaj atmam lazım. Gerçi Turkcell'den bile pahalı ama olsun.

14.03.2009

Kaptan Yeni Rotayı Belirlerken


"Her son yeni bir başlangıçtır" denir ya işte Ümit Özat'ın durumunu şu an için en iyi açıklayan söz öbeği budur. Bıraktı artık topun peşinden koşturmayı. Sağlığı el vermedi devam etmesine. O da Fenerbahçe'den ayrılırken söylediğini yapmaya başlıyor artık. Kariyerine yedek kulübesinden devam edecek. Giderken planlı programlı gitmişti. Almanca öğrenecek, Köln'de Spor Akademisine devam edecekti. Yaptı bunları. Şimdi FC Köln'de yardımcı teknik direktör olarak başlıyormuş yeni kariyerine.

Ağustos'ta sahada yığılıp kaldığı zaman blogda onun için planladığım yeri yazmışım. Birgün Kadıköy'e umarım geri döner. Umarım geri dönüşüde gidişi gibi planlı olur, günü kurtarmak için karambolde dönmez buralara.

Bize senin gibi, forma için ağlayan adamalar lazım. Kaç tane kaldı onlardan?

Yalan

Çubuklu formayı giydiğin için susuyorum


Söyleyecek kelime bulamıyorum

Kimsede Ruh Kalmamış

"Hangi bahane avutur bilmem
Hangi günahın bedeli bu"


Böyle ruhsuzluk olmaz. Bir çuval incir berbat oldu. Şampiyonluk hırsını yeniden yaşamaya başlamış, avaz avaz sesimizle bağırıyorduk. Güzel futbola sonunda kavuşmuş, bütün yüreğimizle tekrar zafer şarkıları söylemeye hazırlanıyorduk. Tam manasıyla "İçimizde patladı".

Sorumlu aramaktan ve bulmaktan bıktık. Yönetim, teknik direktör ve oyuncular. Hepsi sırasıyla geçti sivri dillerimizden. Sıra kimde. Bence sıra artık seyirciye geldi. Aslında seyirciyi bu hale getirenleri konuşmamız lazım ama artık yorulduk. Arkasındaki sebepleri konuşmadan sadece seyirciyi yani "çekirdekçi taraftarı" eleştirmek istiyorum bu sefer.

Yaşı elverenler hatırlar efsane maratonu. Hani bu renklere gönül verenlerin bir şekilde duvarlarına tırmandığı, yeni nesilin büyüklerinden dinlediği, "kaybettik" denilen maçların tribün tarafından "kazandırıldığı" bir kaleymiş. Bugün o maratonun hali içler acısı. Fenerbahçe maçını izlemeyi, tiyatro izlemek gibi sosyal bir etkinlik olarak düşünenler var artık o maratonda. Bu sevdaya, bu aşka ihanet eden, bu formanın kıymetini bu oyunculara anlatamayan tepkisiz ve ruhsuz bir taraftar topluluğu var. Giden puanların arkasından öylece bakan, sahada nefesi bitmiş oyuncuya sesiyle nefes olamayan bir taraftara neyi anlatabilirsin ki. Utanmasalar bağıranı da susturacaklar. İnanmak gerçekten zor.


Ne kadar konuşmaktan sıkıldık desem de taraftar profilini bu kadar acımasızca değiştirenlere bir kaç cümle etmeden duramayacağım. Aslında bindikleri dalı kestiklerinin farkında değiller. Uğraştıkları tribün grupları aslında olası başarısızlıkta onların can simididir. Çünkü tribüncü renklere aşıktır, kupa ya da şampiyonluğa değil. Gol yendiğinde bile bağıracak gücü yüreğinde bulur tribüncü. Ama bu yarattıkları profil, takımın hali de ortada, olası başarısızlıkta tepkiyi ilk koyacak insanlardan oluşmaktadır. Bu profil 2 yediğinde 3 diye de bağırır, topu oyuna çabuk sokmayan 18 yaşındaki gencecik kalecisini de yuhlar. Zamanı geldiğinde ilk "yönetim istifa" diye bağıracak topluluk da bu profildir.


Tribüncü dedim aklıma geldi. Maç öncesi ve sonrası Genç Fenerbahçeliler ile Hodri Meydan arasındaki dostluk inanılmaz anlamlıydı. Endüstriyel futbol deyip durduğumuz şu günlerde, ilk devre Hodri Meydan'ın bilet bulamayan Fenerbahçelilere Kocaeli'nde yaptığı müthiş jeste bugün Genç Fenerbahçeliler maç öncesi tren istasyonuna kadar gidip Hodri Meydan'ı karşılayarak cevap verdi. Maç sonrası da çeşitli ikramlarda bulunup yine istasyona kadar uğurladılar. Kocaeli ve Fenerbahçe tribünleri birbirlerine tezahürat yaparak örnek bir kardeşlik gösterdi.

Sonuç olarak iki haftadır gördüğümüz rüyadan bu hafta uyandık. Ama her zaman söylediğim bir şey var. Bu sefer taraftarı da ekleyerek tekrarlıyorum. Yönetimi, teknik kadrosu, oyucuları ve taraftarıyla, her yönden berbat durumda olduğumuz şu sezon şampiyonluğa ulaşırsak, bu gerçekten Allah'ın bizi sevdiğinin kanıtıdır. Bir de üstüne kupayı alırsak o zaman bu futbolun gerçekten adaleti yoktur derim.

Günün besteside benden olsun,

"Kahveni yudumla
Çekirdek ne kadar
Şampiyonluk gitti
Aferin taraftar
Aferin taraftar..."



FENERBAHÇE: 1 - KOCAELİSPOR: 1

Stat: FB Şükrü Saracoğlu
Hakemler: Mustafa Kamil Abitoğlu xx, Mustafa Emre Eyisoy xx, Hüseyin Fidan xx
Fenerbahçe: Volkan Babacan x, Gökhan Gönül xx, Lugano xx, Edu xx, Roberto Carlos xx, Kazım x (Dk. 74 Gökhan Emreciksin x), Deniz xxx, Selçuk Şahin x (Dk. 51 Josico x), Uğur Boral x (Dk. 54 Güiza x) , Alex xx, Semih xx
Kocaelispor: Kılıçarslan xxx, Ross xx (Dk. 60 Hamza Mutlu xx), Muhammet Özdin xxx, Sadigov xxx, Ergün Teber xxx, Adem Çalık xxx, Levent Kartop xx (Dk. 77 Uğur Daşdemir xx), Murat Hacıoğlu xxx (Dk. 83 Julio Cesar xxx), Nsumbu xx, Taner xx, Agbetu xxx
Goller: Dk. 2 Roberto Carlos (Fenerbahçe), Dk. 87 Julio Cesar (Kocaelispor)
Sarı Kartlar: Dk. 41 Agbetu, Dk. 82 Adem Çalık (Kocaelispor), Dk. 45 Selçuk Şahin, Dk. 63 Josico, Dk. 75 Semih (Fenerbahçe)

SERT

11.03.2009

Ortaya Karışık

-İki gündür diş ağrısından uyuyamıyorum. Ağrı kesiciler fayda etmiyor. Acilde gittiğim doktor "iltihap var, sabah gelin operasyon yapalım" dedi. Sabah eski doktoruma gittim kanal tedavisine başladı. Bakalım bu akşam nasıl geçecek?

-Pazartesi gecesi kaç ağrı kesici aldım bilemiyorum, gün içinde ağrı olmayınca geçti heralde dedim, salı akşamı bir daha yokladı. Gece nasıl bir ruh haline büründüysem dolapta bulduğum likörü bir güzel indirdim. Mışıl mışıl uyumuşum sonra. Rüyamda Maldonado'nun gol attığını gördüm. Epey uçmuşum sanırım.

-Uykusuz olunca ortalıkta zombi gibi dolaşıyoruz tabi. Sokakta yürürken arkamdan birinin geldiğini hissettim, kafamı bir çevirdim hoş bir kızla burun buruna geldim. Tabi o kız bir korktuysa ben on korktum. Çok kötü afalladım, devamını getiremedim ayrı mesele. Yarın aynı saatte aynı yerde olmak lazım.

-Süper Loto herkesin olduğu gibi benim de umudum. Çıkmayacağını bile bile oynuyoruz işte.(bak totem yapıyorum burada ya çıkarsa diye:)) Arkadaşlarla çıkmış gibi faizini hesaplıyoruz, vergiden düşüyoruz aylık getirisini 300.000 civarında buluyoruz. Haliyle üzülüyoruz. Vergi olmasa 500000 getirecek iken 200.000'i devlete gidiyor. Olmaz kardeşim. Ya adam gibi verin parayı ya da hiç vermeyin. Bak sinirlendim şimdi.

-Bursa deplasmanı Cuma günü olarak açıklanmış. Yalan olduk tabi. O değilde bu sezon kaçıncı defa Bursa ile oynuyoruz? Beş mi altı mı?

-Bayan Voleybol'da derbi bizim. 3-1 güzel sonuç. Darısı yarın erkeklerin başına.

9.03.2009

Kayseri Deplasmanı

Evde oturup izlemeyi planladığım bir deplasmandı. Hafta içi yapılan Transporter tekliflini reddetmiş, bilet almamış, herşeyi evde izlemeye göre ayarlamıştım. Fakat son dakika gazıyla Cumartesi gecesi kendimi Salı Pazarında buldum. Otobüse binerken bile değer mi değmez mi, pazartesi günü yorgun argın geçecek endişeleri varken kendimi Kayseri'de buldum. Yolda kaza geçiren renkdaşların haberini alınca üzüldük, sadece maddi hasar olduğunu öğrenince ise sevindik. Hava şartları gayet güzelken tek problem kazanında yaşandığı Çamlıdere(?) bölgesindeydi.

Kayseri girişinde emniyetin deplasmana gelenlere karşı özel bir şovu vardı. Otobüsten inin-binin-inin-binin-inin-kontrol-binin-bekleyin şeklinde gelişirken "bekleyin"kısmında çoğu kişi karnını doyurup yoldan geçen arabalara birer ikişer atlayıp stadın yolunu tutmaya başlamıştı. Tabi sonuna kadar beklemeyi tercih edenlerde yok değildi.

Stadyum gerçekten güzel olmuş. İnşaatın ince detayları tamamlanmamış olsa da bunlar kimsenin girişini çıkışını engellemiyordu. Girişi engelleyen tek şey turnike sayısının yetersizliği (iki turnike ayrılmış bizim için) ve iş bilmeyen (tecrübesizlikte olabilir) güvenlik ile polisti. Biletli biletsiz herkesi ilk güvenlik kontrolünden geçiren daha sonrasında ise kapıya olan yığılmayı engellemek yerine izlemekle yetinen, yığılma sonucu bozulan iki turnikeden insanların can hıraş geçişini bir süre çaresizce izleyen yetkililerin jetonu sonra düşmüş olacak ki "Çıkış" kapısını açarak taraftarı içeri almaya başladılar. O an için yapılacak tek doğru şey buydu zaten.

Stadın içide gerçekten güzeldi. Alman stadlarına benzer bir yapısı olmuş. Fakat deplasman tribünün yeri ilerleyen günlerde Kayseri taraftarı için problem olabilir. Üst katı dolduran deplasman taraftarının hemen altında Kayseri taraftarı oturuyor. Sakat durum yani. Aynı şekilde üst katta bulunan rakip taraftar ile Kayseri taraftarı arasındaki mesafe birebir sohbet edecek kadar yakın.

Takım da taraftar gibi maça güzel başladı. Bizler tribünde onlar sahada derken skor 2-0 olmuştu zaten. Volkan'ın kırmızı kartından sonra bir ara Kayseri canlanır gibi oldu fakat maçı alıp şampiyonlukta varım diyen bizlerdik.

Beni en çok korkutan dönüş yolu ise Kayseri'de daldığım uykunun sadece bir defa yemek molası için bölünmesi dışında mükemmel geçti. Uyandığımda çoktan İzmit'e gelmiştik bile.

Dönüşte otobüsü taşlanan arkadaşlar olmuş hepsine geçmiş olsun.


KAYSERİSPOR: 0 - FENERBAHÇE: 2

Stat: Kadir Has
Hakemler: Bünyamin Gezer, Serkan Gençerler, Nihat Mızrak
Kayserispor: Souleymanou, Aydın (Dk. 46 Durmuş), Eren Güngör, Ali Turan, Toledo, Mehmet Topuz, Saidou, Furkan (Dk. 46 Bilal Aziz), Mehmet Eren (Dk. 57 Tevfik), Cangele, Aghahowa
Fenerbahçe: Volkan Demirel, Gökhan Gönül, Edu, Lugano, Roberto Carlos, Deivid (Dk. 59 Volkan Babacan), Deniz, Emre (Dk. 69 Güiza), Uğur Boral (Dk. 46 Vederson), Alex, Semih
Goller: Dk. 11 Semih, Dk. 28 Alex (Fenerbahçe)
Kırmızı Kart: Dk. 54 Volkan Demirel (Fenerbahçe)
Sarı Kartlar: Deniz, Emre, Lugano (Fenerbahçe), Mehmet Topuz (Kayserispor)

7.03.2009

Geliyor...

Kaan Kural'ın haberine göre kendisi geri dönüyor. Aynı haberi NTV Spor'da veriyor.

Solomon harbiden geri dönüyor.

SERT

5.03.2009

Çok Kibarsınız

Resmi Site aracılığıyla saygıdeğer yönetim maç sonunda "Sivas'ın Yollarına" türküsü çaldığı için özür dilemiş. Hani kırılan, darılan, üzülen olduysa diye.

Gülüp geçiyorum artık...

Kupaya Giderken


İki Sivas maçınıda kazanıp üzerimizden ölü toprağını atacağımıza geçen hafta imkansız gözüyle bakarken şimdi yeniden sevdalara dalmış vaziyetteyiz. Tabi Fenerbahçe'nin taraftarını, sevenini her zaman kanser edebilme yeteneğini unutmadan...

Sahada işler güzel giderken tribünler ise en zor günlerini yaşamaya devam ediyor. Gözaltılar, odaya çekmeler tam gaz.


FENERBAHÇE: 3 - SİVASSPOR: 1

Stat:
FB Şükrü Saracoğlu
Hakemler: Fırat Aydınus, Baki Tuncay Akkın, Bahattin Duran
Fenerbahçe: Volkan Babacan xxx, Gökhan Gönül xxx, Önder xx (Dk. 56 Edu xxx), Lugano xxx, Roberto Carlos xx, Deivid xxx, Deniz xxx, Emre xx, Uğur Boral xx (Dk. 56 Güiza xxx), Alex xxx, Semih xx (Dk. 79 Vederson xx)
Sivasspor: Petkoviç xx, Abdurrahman x, Sedat x, Bilica xx, Faruk xx, Murat Erdoğan xx (Dk. 70 Kamanan x), İbrahim Dağaşan xx (Dk. 81 Balili x), Mohamed Ali xx, Sezer Badur xx, Tum x, Mehmet Yıldız x (Dk. 76 Onur x)
Goller: Dk. 66 Deniz, Dk. 75 Edu, Dk. 84 Deivid (Fenerbahçe), Dk. 82 Bilica (Sivasspor)
Sarı Kartlar: Dk. 25 Emre (Fenerbahçe), Dk. 27 Sedat, Dk. 32 Faruk, Dk. 47 İbrahim Dağaşan, Dk. 65 Mohamed Ali, Dk. 68 Sezer Badur (Sivasspor)

3.03.2009

Yeter Artık

Resmi Sitede yayınlanan yazı ve fotoğraflar malum. Aynı şekilde hedef gösterme kaygısıyla yayınlanan diğer fotoğraflarda. Baştan söylemek lazım; bıçak çekmenin kabul edilebilir bir tarafı yok. Fakat o bıçağı çektireni kişiyi iyi tespit etmek lazım.

Başkanın sezon başından beri yaptırdıkları, E Blok'a yığdığı adamları, yağdırdığı cezaları, paralı askerleri ve daha nicelerinin üst üste gelmesi sonrasında yaşandı bu olaylar. Belki daha beterini yaşayacağımız günlerde var.

İşte böyle bir durumda, yönetim Fenerbahçe'nin resmi sitesinden tanımıyoruz, kabul etmiyoruz, herşeyin sorumlusu bunlar dediği adamların resimlerini, kamera kayıtlarını yayınlıyor. Sezon başından beri milletin bas bas bağırdığı kamera görüntülerini. Hani GFB'nin masum olduğu fakat günah keçisi ilan edildiği zaman yayınlayın dediği fakat yönetimin işine gelmediği için yayınlayamadığı görüntüler.

Şimdi tam istedikleri gibi birşey buldukları için günlerce, aylarca yayınlayacaklar bu fotoğrafları. Fakat insan sormadan edemiyor. O sırada bu adamlar kimin üstüne yürüyor, kiminle münakaşaya giriyor? Onların hiç mi görüntüsü yok, o adamlar bu olaylar olurken armut mu toplamış ve en önemlisi bu olaylar nasıl başlamış? Her açıdan kayıtta olan kameralar bunları yakalamamış mı?

Yeter be Aziz Başkan yeter. Sen açtın bu dertlerin hepsini milletin başına. Unutulmaz birisi olmak varken öyle işler yaptın ki, kendi taraftarın bile nefret eder oldu senden artık.

Nasıl olacak bu işler Başkanım?

2.03.2009

"Uzay" Çatısı Olmayan Maraton

Tesadüfen bulduğum bir fotoğraf. Taş çatlasa yedi sekiz seneliktir. Maraton yeni bitmiş. Çatısı yetişmemiş ama yine de açmışız tribünü. Pankartlar desen boşluk kalmayacak şekilde. Localar ise bomboş. Oranın inşaatı daha bitmemiş anlaşılan.

1.03.2009

KFY'dan Gerçekler

GERÇEKLER, GERÇEKLER, GERÇEKLER...


Günlerdir “biz farklıyız” diyerek reklam yapan özgür basınımızın(!) bugün yayın hayatına başlayan gazetesi HABER TÜRK, yalan yalnış ifadelerle grubumuzun adını kullanarak gerçeği yansıtmayan haber yapmışlardır. Fenerbahçe Tribünlerini bilen herkes KFY’ nin olayların yaşandığı tribünde olmadığını bilir, bilmektedir. HABER TÜRK Gazatesinin yöneticilerine buradan sesleniyoruz. Farklı olduğunuzu göstermeniz için muhabirlerinizin araştırmadan bilgi sahibi olmadan yaptığı yalnış haberin düzeltilmesini aksi takdirde gazetenizi şiddetle kınadığımızı bildiririz. KFY ismini kullanan herkes neyin ne olduğunu çok iyi bilecek ve iyi analiz edecek. Yalan ifadelerle yorum yapanlar KFY isminin altında ezilmeye mahkumdurlar.

Gerçeklere gelince;

Geçen hafta şampiyonluk yarışında Ankarada aldığımız çok önemli yenilgide bile tribünde sesimizi yükseltmeyerek sustuk. Dün akşam Kadıköy’ de oynanan Fenerbahçe Sivasspor maçında gerek bizler gerekse diğer Fenerbahçe Tribün Grupları her zaman konuşlandıkları yerlerde maçın 1. dakikasından 90. dakikasına kadar “Sadece Fenerbahçe” için tezahuratlarda bulunarak takımımıza desteğimizi koşulsuz verdik. Özellikle maraton üst tribünde bulunan Genç Fenerbahçelilerin tribün performansı son derece mükemmeldi. Bu durum birilerini rahatsiz etmiş ki maç çıkışı provakatörler yine iş başındaydı. Her zaman söylediğimiz gibi kadim dostumuz Genç Fenerbahçeliler ve lideri Sefa Kalya’ ya haksız bir şekilde ceza verdirmek için birileri sürekli düğmeye basıyor ve kışkırtmaya çalışıyor. Artik galip geldiğimiz çok önemli maçlardan sonra sevinecekmiyiz yoksa galibiyet sonrası nasıl bir oyunun içindeyiz diye düşünecekmiyiz ?

Tribünlerimizde uzun süredir yaşanan bu olaylar, “takım elbiseli, eli bıçaklı, üzerlerinde tek bir Fenerbahçe ürünü olmayan, mafyavari” kişilerin provakasyonu ve kışkırtmaları sonucunda yine ortaya çıkmıştır. Ellerindeki bedelsiz bilet ve kombinelerle tribüne girip Fenerbahçe lehine yapılan tezahüratların hiç birine katılmayıp, Genç Fenerbahçelileri kışkırtmak için ellerinden geleni yapan, özel güvenliklerle stada giriş yaptırılan bu kişiler artık şiddetin dozunu artırmaya başlamışlardır. Gerekli mercilerden stadımızdaki güvenlik kameralarını kullanarak bu kişilerin tespit edilmesini, kimler tarafından gönderildiği, amaçlarını ve stadımızdan uzaklaştırılmalarını istiyoruz.

Son olarak bu mafya özentilerini tribünlerimize sokan kişi yada kişilere diyeceğimiz şudur; kurduğunuz bu oyunun bu düzenin içinde ilk önce siz boğulacaksınız ilk önce siz gideceksiniz. Bizler hep burada Fenerbahçe sevdamızın peşinde koşacağız. Makamların ve mevkilerin vermiş olduğu güçle uyguladığınız oyunlarınızla, hakısız cezalarınızla, yıldırma hamlelerinizle bizleri BİTİREMEYECEKSİNİZ !. Yüz kişi kalsakta bağırırız yine biz gönül vermişiz Fenerbahçe’ ye....


KALBİNDE FENERBAHÇE’ Yİ YAŞATANLAR

Alıntı : kfy96.com