30.12.2007

Yılbaşı Akşamına Özel




Bir yılı daha geride bıraktık diyerek klasik bir giriş yapalım yeni yıl yazımıza. Fenerbahçe için epey bereketli geçen bir senenin ardından, inşallah daha büyük işler başaracağımız 2008'e giriyoruz. Sevgi Böcüğü gibi daha fazla iyi dileklerde bulunmak isterdim ama bu blog'da işi ne diye düşündüğüm için sizlerle paylaşamıyorum ne yazık ki.

Gidin eğlenin efendim, tadını çıkartın, yılbaşı akşamı alkolün dibine vurup ertesi gün haberlere meze olun diyerek iki günlük bir ara vereceğimin de sinyalini çakıyorum sizlere.

Unutmadan, "Absolut Fener" ve "Absolut Carlos" Hazar Çelik'in çalışması. Yılbaşı akşamına özel diye ben uydurdum.

28.12.2007

Sigarayı bırakmaya çalışmak


Bu sefer 24 saatten fazla dayandım. Az önce bir tane yakana kadar çok garip duygular içersindeydim. Deliler gibi yemek, ağzıma Tigana gibi kürdan almakta bir işe yaramadı. Koltukta bir şekilde uyuya kalsaydım bir ihtmial 36 saati görürdüm.

27.12.2007

Panini 2007/08 Şampiyonlar Ligi Albümü



Valla ben biriktirmiyorum. Artık bakkala gidip yapıştırma alacak halimiz yok heralde. Ama biriktireni teşvik ediyorum. Paketi açarken yaşanan heyecan hala aynı.

26.12.2007

Gerilerden Gelen Kemalettin...


Fotoğraf 30 Ekim 1996 Manchester United-Fenerbahçe maçından. Hani Boliç'in Peter Schmeichel'ı bir şekilde avladığı maçtan. Kemalettin yine iş başında.

Can Arat


Bu aralar ortalıkta epey bir dedikodu var Can Arat hakkında. Kimi Eskişehir'e gidecek diyor kimi başka bir takıma. Bugünde Konyaspor ile adının geçtiği yönünde haberler düştü ajanslara,ardından da resmi siteden yalanlama. Resmi site herşeyi yalanladığı için pek kaale alınmamalı bu hususta.

Gider mi peki Can Arat? Gider, hem de öyle bir gider ki iki sene sonra kimse hatırlamaz Can'ı. Fenerbahçe'den ayrılıpta başka bir takıma gitmesi futbol dünyasından kayıp gitmesi anlamına geliyor bence. Önümüzde örnek olarak gösterilebilecek o kadar çok futbolcu var ki? Son dönemlerden Cem Karaca ile Murat Hacıoğlu ilk seferde aklıma gelenler. Birde Beşiktaş'a oynamak istiyorum diye giden Mehmet Yozgatlı var ki her hafta ilk 11 başlıyor zat-ı muhterem. Daha da uğraşsak epey bir çıkar böyle adam. Bir de önümüzde bir Semih Şentürk örneği var. Karar Can Arat'ın. Bir tarafta her futbolcunun arayıpta bulamadığı fırsatlar, adını unutulmazlar arasına yazdırmak, öbür tarafta ben top oynamak istiyorum, ilk 11 oynamak istiyorum diyerek gitmek.

25.12.2007

Türk Futbolu mu Fenerbahçe mi?


Sivasspor'un beklenmedik bir performansı var malum. Hala Vestel Manisa örneğini verip yakında patlar diyenlerede kapak gibi cevap oldu ilk yarı performansı. Keşke Kayseri'de Ertuğrul Sağlam ile devam etseydi de yoluna daha sağlam ilk beş seyretseydik bu sezon. Ama olmadı.

Neyse efendim bu sezon dört takım kapışıyor şampiyonluk için. En azından şimdilik gözüken o. Bizim durumumuz belli, şampiyonlukları Papermoon'da paylaşanların hakkında konuşmayacağıma göre bana Sivas hakkında yorum yapmak düşer. Bülent Hoca "bizi şampiyon yapmazlar" diye diye takımı şampiyon yaparsa buna hazır mıyım acaba diye soruyorum bende kendime. Fenerbahçe yarıştan koparsa desteklenecek takım tabi ki Sivas olacak ama ya baş başa kalırsak...

Türk Futbolu bıdı bıdısı mı yoksa Fenerbahçe mi?

CK 9 Yaşında


Grup CK 9 yaşında. Foto ise 8 Aralık Galatasaray maçından. Hepberaber nice 9 yıllara...

24.12.2007

Bogdan Tanjevic


Sen kaybettiğin maçlardan sonra Kazancılar'a gitte puronu iç hala...
Zevksiz...

Niye kaçıyorsun yavrum?

Hakkını vermek lazım şimdi. Dün Beşiktaş Erkek Basketbol takımı sağlam çaktı bizim çocuklara. Zaten Aydın Örs'ten sonra Boktan Tanjevic'i kabullenemeyenler için normal sonuçtu bu. Konudan sapmadan devam edelim biz. Aynı gün Caferağa'da ise bayan basketbol maçı vardı Beşiktaş ile. Birileri gelicez,edicez diye konuşunca birileride bekledi tabi doğal olarak. Olayın detayları gerek eksisozluk'te gerekse diğer forumlarda var zaten. Çok merak eden oralardan bulur bi zahmet. Bi zahmet bulurda, o ne kaçıştı be yavrum öyle, dopingli Süreyya Ayhan halt etmiş valla yanınızda.

Kaç ay oldu be kuzum...

Blog konusunda tam havayı yakalamış devam ederken şak diye kesmiştim yazıları. Ne bir haber ne bir yazı...

Gerçeği söylemek gerekirse sıkılmıştım birde araya giren diğer işler olunca blog konusu kendiliğinden kapandı.İnternet çöplüğüne terk ettiğim bir tane blog vardı zaten ikincisini de bırakmak ayıp olur diye düşündüm ve yeniden birşeyler karalamaya karar verdim.(aslında külliyen yalan,baktım blog işi çok tuttu son dönemlerde bende devam edeyim dedim,yeni bloggerlarada selam ederim ;) ).

Aslında geçen süre üzerine anlatılacak o kadar çok şey var ki... Neyse artık, onlara da birgun değiniriz elbet, yazacak birşeyler bulamayınca.

22.09.2007

Hoop beyler, yarın maç var

Tamam beyler, Inter'i yendik bizim için çok büyük olay,üzerinden yıllarda geçse konuşulacak bir galibiyet aldık ama yarın akşam Bursa'da Süper Lig'de ki kaderimizi belirleyecek çok önemli bir maç var bilmem farkında mısınız? Şimdilik beş olan fark sekize çıkarsa seneye annemizin liginde kalabiliriz o zamanda kendi kendimize anlatırız,

"Birader geçen sene Inter'e nasıl çakmıştık Kadıköy'de ya..."

Evet ulan çaktık işte, bünye hala kaldıramıyor böylesi bir galibiyeti hatta böyle bir futbolla kazanmış olunca daha da inanılmaz oluyor ama yarın akşam hayatın gerçekleri Bursa'da devam ediyor olacak. Ne bir Avrupa maçı ne de Zico'nun dediği gibi futbol oynamak isteyen bir takım, 90 dakika kapanıp 10 kişi savunma yapıp sadece bir gol bulmaya çalışan bir takım olacak sahada.(belki Bülent Korkmaz'ın Bursaspor'u istisna olabilir, Galatasaray'a karşı çok güzel oynamışlardı ama bir sonra ki rakip böyle olacak)

Hem Bursaspor'un tribünü hem de İstanbul'a yakın olması her zaman için güzel bir deplasman yapmıştır Bursa'yı bizim açımızdan. Geçen sene yaşanan tatsız olayların yeniden yaşanmaması ve 3 puanla dönülmesi dileğiyle.

Bursaspor-Fenerbahçe
23 Eylül 2007
20:30

20.09.2007

Koyduk mu? Koyduk ulan işte

Inter eksik gelmişmiş, tam kadro olsaymış böyle olmazmış. Hadi canım oradan. Koyduk mu koyduk. Hem daha tribünlerimizde tam olarak ölmemiş, seyircilerimizde bazen taraftar olabiliyormuş demek ki.

Yine bir Mehmet Duru eseri, bu sefer UNIGFB (Başta Since 1453 olmak üzere birçok pankartın yaratıcısı)

CK'nın Anderlecht maçı için hazırladığı sopalı pankartlar,kısmet bugüneymiş

Yine CK,yine CK

19.09.2007

FENERBAHÇE-Inter


"Senin büyüklüğünü tartışanlarda akıl aramak aptallık olur"

21:45
Şükrü Saraçoğlu

17.09.2007

Haftasonu Eğlencesi


"FENERBAHÇE HAFTASONU EĞLENCESİ DEĞİL YAŞAM FELSEFESİDİR" Yüzüne karşı küfür edince eblek eblek bakan, sinirleri alınmış bir topluluktan bahsediyoruz. Bunlar böyle laftan anlamaz. Hem bak Beyonce stadta konser verecekmiş ona da gitsek mi acep?

16.09.2007

Mehmetçik Basri'yi Anıyoruz



Basri Dirimlili'yi anıyoruz.17.09.2007 Pazartesi günü Saat:11.00 Karacaahmet Mezarlığı

"Haydi tam destek,hep destek"


Vallahi de billahi de biz bitmişiz. 30 ytl'ye satılan kale arkası bileti, bloklar arasına cam bölme koymalar ondan sonra da devre arasında "haydi tam destek,hep destek" demeler(daha sloganı bile düzgün söyleyemeyen bir DJ bozuntumuz var) Gerçekten komik duruma düşüyoruz, düşürülüyoruz. Sen bileti 30 lira yapacaksın, taraftarı değil seyirciyi,çekirdekçiyi savunacaksın ondan sonra da kalkıp "haydi oturmaya mı geldiniz?" diye anons yapacaksın.Oturacak tabi o adam kardeşim eşek yüküyle para vermişte gelmiş oraya sen ondan bağırmasını mı bekliyorsun. O adama bağır diyorsun, bağırmak isteyen adama siktr git diyorsun. Önümüzde Inter maçı varmış, bu maça gelmeyenler o maça gelecekmiş ondan böyle olmuşmuş, bir de o maçın havası farklı olurmuş. Hadi lan ordan... Alt tarafı bazı kişiler daha fazla yırtınacak ötekiler de küfür edip, daha fazla çekirdek çıtlatacak. Belki bir-iki tane de görsellik olur, tabi yönetim lütfedip de izin verirse. Kısacası herşey karanlık. Işık mışıkta yok zaten. Kaosa gidiyoruz.

11.09.2007

Ogün Altıparmak


Karşıyaka'da yıldızı parladı,kırık bacağına rağmen 1963'te Fenerbahçe'ye transfer oldu.1970-71 sezonunda 16 gol atarak gol kralı oldu.

8.09.2007

Kısır Hafta



Futbola hastalık derecesinde bağlı bünyeler arasında ilah haline gelen acetobalsamico belirtmiş zaten.

İspanya'da basket, Paris'de rugby, bu hafta futbolu aldatan çok dünyada.

Üzerine fazla birşey söylemeye gerek yok. O yüzden kısır bir hafta yaşıyoruz. Akşama milli heyecan varmış, ama zerre kadar heyecan duymuyorum ben, hatta basket maçı daha da ilgi çekici olabilir diye düşünüyorum. Kaldı ki onların da hali içler acısı. O zaman tek çare İtalya-Fransa maçı kalıyor Kanal 1'de. Gerçi saatleri bizim maçla çakışmadığı için mecburen izliycez milli takımı. Bizim çocuklar 20:30'da top tepmeye başlarken, gecenin maçı 22:30'da başlayacak.

6.09.2007

Üç sene öncesini bile arar olduk



Çok eskilerden değil, muhtemelen 2 veya 3 sezon öncesi. Eski fotoğraflara bakarken gözüme çarptı. 3 sene öncesini bile mumla arar olduk.

Gülünecek haldeyiz, millet de gülüyor zaten. Biletler pahalı, gelenler taraftar değil seyirci. Seyircinin de en beteri. Böylelerini dövsen suçu olmaz. Eskiden bir numaralımız vardı, otururdu ama en azından "ayağa kalkmayan cimbomlu olsun" dediğimizde lütfeder, kalkardı. Bazen de bağırırdı. Şimdikiler ise bağırınca "bir susun kardeşim" diyen tipler. Nereden nereye işte.

3.09.2007

Kimseye söylemeyiz merak etme



Belki çoğu kişi için pek birşey ifade etmeyecek ama anlatmadan olmaz. Olay İstanbul'da yaşanıyor. Zihinsel engelli çocukların eğitim gördüğü bir okula yardım amaçlı olarak gönderilen kıyafetler var. Pantolon,çorap,kazak,tişört... Bir paketin içinden Fenerbahçe forması çıkıyor. Belli ki eski sahibi olan ufaklık büyümüş anneside diğer küçülenlerle beraber paketleyip buraya göndermiş formayı. Okulun müdüresi formayı alıp kenara koyuyor, belki başka bir isteyen olur diye. Tek tek çocukları çağırıp üstlerini giydirip yolluyor. Bir erkek çocuğuna geliyor sıra. Bir pantolon,bir de tişört düşüyor kendisine. Odadan çıkarken formayı görüyor "Ben Beşiktaşlıyım ama bunun da renkleri çok güzelmiş formayı alabilir miyim" diye soruyor. Formayı alıp üstüne giyiyor ve "Kimseye söylemeyin" diyerek dışarıya çıkıyor. Çocuk işte.Renkler farklıda olsa buraya yazardım. İçim bir kötü oldu, dağıldım duyunca.

Zamanında Fenerlist buna benzer bir organizasyon yapıyordu kimsesiz çocuklara daha sonra bayrağı Kuzey Amerika'daki Fenerbahçeliler devraldı. Şimdi aldıkları kombineler ile kimsesiz çocukları maça götürüyorlar. Buna da bir parantez açalım.

Yuhalayan .......... dönsün şaşkına


3.hafta Sivasspor maçını otelin birinde izledim.Daha bacak kadar boyuyla, çubuklu formayı giymiş Fenerbahçe futbolcusuna küfür etmeye başlayan veletler var. Bunların menşei zaten belli. Maça 5 dakika geç gelip 10 dakika erken çıkan babaların evlatları bunlar. Ben o formayı giyene taparken, sen çıkıp küfür ediyorsun,ben Fenerbahçeliysem sen nesin? Çıkıp Deniz'e bağırıp çağırıyorsun, forma satması için bu takıma getirilenler ya da başka birisi o hatayı yaptığı zaman alkışlıyorsun. Evladım bu gerçek futbol, öyle bilgisayar başında, Playstaion başında oynadığın oyunlara benzemez. Evde oturacağına sokağa çıkta iki topa vur. Neyse zaten ben zar zor bulduğum televizyonun başında bu çocuğa takmış bir biçimde maçı izlerken, Kadıköy'de birileri birilerine gereken cevabı vermiş.

........... yuhalayan ibneler dönsün şaşkına.

Topumu aldım, geldim

Biraz uzun sürdü ama yeniden döndük karmaşanın içine. Arasıra böyle uzaklaşmak güzel oluyor. Televizyon yok, internet yok, gazete yok. Herşeyi sıfırlıyorsun. Tabi maç olduğu zaman bu bünye televizyonuda buluyor, ertesi gün gazeteyide. O yüzden pek birşey kaybetmiş sayılmayız.

24.08.2007

Topum yan bahçeye kaçtı, alıp geliyorum




Bir hafta kapalıyız. Gitmeden önce kısa kısa geçelim hemen.

-Giderayak yönetim son dönemdeki tribün,grup olaylarına bir açıklama getirmiş, tabi yersen.

-Yarın Sivas maçında maraton üstü kaçırıcaz ama dedikodusunu yaparız sonra. Demir kafes yapmışlar bize, kendi evimizde deplasman seyircisi durumuna düştük artık. Demirlerin arkasından fıstık uzatabilirsiniz ama tercihimiz bu sıcaklarda sudan yanadır. Malumunuz 1,5 YTL'den satılıyor. En kritik günde bırakıp gidiyor gibi olduk,içim elvermiyor ama mecburum.

-Haftaiçi Belçika'da Anderlecht maçı var. Güzel şeyler yaşayabiliriz, gidilebilirdi aslında ama tercihimizi kıştan yana kullandık, birde Avrupa'da Şubat'tan sonrasını görebilirsek değmeyin keyfime.Hayallerimle başbaşa bırakın beni.

-Sen şimdi bırakta Belçika'yı, vişneli birayı, çikolatayı asıl Pazar günü güzel bir deplasman var. Kardeşlerin küçüğüyle oynuyoruz, Gençlerbirliği Oftaş-Fenerbahçe. Kaçırılmaması gereken bir deplasman. Kendi evimizde misafir durumuna düştüğümüz için Oftaş maçı tribün açısından biraz daha derli toplu olur. Hem yaz tatilinin sonu, hem de mesafe kısa.



-Bira dedimde aklıma geldi, geçen sene Bursa deplasmanında yapılan alkol kontrolü artık Kadıköy'de de başlıyormuş.Duyumdur, duyum olarak kalması dileğiyle notlarımıza ekliyoruz.

-Cumhurbaşkanlığı 3. tur seçimi de var. Bugün olmazsa Pazartesi olur artık. Bakarsın dönemeyiz gittiğimiz yerlerden, hem istemiyorlar git falan diyorlar fırsat bu fırsat diyip nanik çekebilirler. Olur mu? Olmaz tabi, fanteziye kaçtık biraz ama burası Türkiye.

-Haftasonu İstanbul'da Formula 1 var. Massa Efendi Fenerbahçeliyim demiş. Popülizm yapma kardeşim diyor, Alonsu'nun kazanmasını istiyoruz. Sıkıldım bu Brezilyalı muhabbetinden artık.Takım izin verirse Cumartesi Kadıköy'de olmak istiyorum diye de belirtmiş.

-Piknikte Dömivole Erdinç Sivritepe'ye Armağan Türk Futbolu mail grubundan bazı yazıların derlenmesi ile ortaya çıktı,başka yazılarda varmış tabi içinde. Aldık,okuyoruz.

-Bir hafta yokuz, bir aylık konu yazdık. Araya iki de resim atsak, ohooo çıkartırım valla ben buradan bir buçuk ay. Neyse siz bunlarla idare edin, ben yan bahçeye kaçan topumu alıp geliyorum.

Sen git bu duyuruyu müşterilerine yap



Yönetim bugün böyle buyurmuş,

http://www.fenerbahce.org/detay.asp?ContentID=8448

http://www.fenerbahce.org/detay.asp?ContentID=8447

Kulübümüz bu amaçla yarın oynanacak lig maçı öncesinde de benzer şikayetlerin doğmaması ve problemlerin yaşanmaması amacıyla bugün internet sitemizde yayınlanan duyuruyu taraftarımıza da dağıtacaktır.

Sen git bu duyuruyu müşterilerine yap.

23.08.2007

Blog Action Day



Çevreci olmak lazım bu dönemde,küresel ısınma,susuzluk,yetersiz enerji kaynakları. Ne işin var oğlum senin çevrecilikle diye soran olursa onlara Ankara'da ki arkadaşları hatırlatmak isterim. Beterin beteri var diyip israf yapmayın kardeşim diyorum. Açma suyu sonuna kadar, az aç. Kapat o ışığı da, boş boş yanıyor.Bakma sen, bizde çok içine ettik dünyanın, hala da ediyoruz ama zararın neresinden dönülse kardır mantığıyla hareket etmek lazım. Tabi yumurta kapıya dayandı.Şimdi sosyal projeler başlıyor, çözüm üretmek, daha fazla insana ulaşmak lazım. Bu vesileyle sevgili okurlar, 15 Ekim'de tüm blog yazarları küresel ısınma, çevre üzerine yazılar yazmaya davet ediliyor.Buyrun buradan. Bu da Türkçe meali. Oturduğum yerde terlediğim şu dakika itibariyle böyle bir konu dikkatimi çekti, balıklama atladım bende. Budur yani sağ tarafta ki Blog Action Day hadisesi.

Leman vs Hayrünnissa Gül


Siyasi miyasi. Futbol iyidir hoştur, bizi hayata bağlar ama memleket meseleleri de önemlidir. Şu an gündemde ki konu Cumhurbaşkanlığı seçimiyken bu da atlanılmaması gereken bir kapak olmuş. Leman, Hayrünnissa Gül'ü böyle kapak yapmış.Fazla dallandırıp budaklamayalım Wordpress'in başına gelen Blogger'ın başına da gelmesin sonra. Topyekün götürürler valla bizi, zaten pek istenmiyoruz buralarda.

22.08.2007

Tadı kaçıyor artık

Yönetim maraton üstte her bloğu ayıran cam bölmeler yapmaya başlamış. Tıpkı lacivert,sarı tribün ile fenerium alt ile maraton altı ayıran cam bölmeler gibi.Biz bazı şeyler için yırtındıkça, birileri inadına engellemeye çalışıyor, olay artık öyle bir hal almaya başlıyor ki sanki yakında yönetimle gerçek anlamda tribüncü kesim karşı karşıya kalacak gibi. Gönül ister ki oturup, bazı şeyler karşılıklı çözülsün ama geçtiğimiz yıllarda yapılan bu karşılıklı toplantılardan pek bir çözüm alınamamıştı. Bakalım sonumuz ne olucak?

1996'dan ufak bir anı



Mustafa Kıran, Moraci Vasconcelos Sant'anna, Carlos Alberto Parreira, Bülent Uygun, Erol Bulut, Elvir Bolic

1995-96 sezonu sonu.

21.08.2007

Gördün mü D-Smart a..... a....



Daha lig başlarken buraya karalamışız d-smart cinlik yapıyor, yakında kokusu çıkar diye. Kokusu tam çıkmadı ama golleri birer birer yemeye başladı Aydın Doğan efendi.İlk golü Lig TV atmıştı Galatasaray'ın Slavan maçını yayınlayarak ama bugün gelen haberler D-Smart'ın TRT'den de gol yediği yönünde.Uzun lafın kısası Fenerbahçe'nin deplasmanda Anderlecht ile oynayacağı maçı TRT yayınlıyor. Muhtemelen d-smart zımbırtısı da verecektir maçı aynı anda ama bize ne canım, bulmuşuz gül gibi TRT'yi kim bakar Doğan'ın kutusunu. TRT'nin yayınladığı son avrupa maçımız Glasgow Rangers maçı olmuştu heralde, bakarsın uğurlu gelir. Sonrasında Mustafa Denizli ile katıldığımız o süper geçen Şampiyonlar Ligine hiç değinmek istemiyorum zaten. :)

20.08.2007

Padişahım çok yaşa



ya da kralım, her neyse işte. Bu fotoğrafı Denizli faciası yaşanmadan önce Kadıköy'de 22 Nisan'da oynanan 4-0'lık Galatasaray maçında çekmiştim. Aziz Yıldırım'a sevgisi tavan yapmış bir taraftar maçtan önce Fenerium Alt tribününde açmıştı bu yaptırdığı pankartımsı şeyi. Dedim ya Denizli faciası yaşanmamıştı daha, Aziz Başkan'da istifa etmemişti henüz, yine yapılan bazı yanlışlıklar vardı ama sineye çekiliyordu o dönemde. 14 Mayıs 2006 yaşandı, başkan gitti, uğruna yürüyüşler yapıldı,geri geldi veya geri getirildi ya da hepsi bir tiyatroydu. Ama galiba yanlış yaptık. Değişilmez olarak, tek olarak gördük Aziz Başkan'ı, yerini kimse dolduramaz diye düşündük, kimimiz babasından daha çok sever oldu Aziz Yıldırım'ı, yaptığı yanlışları göre göre yine de onu savunduk ama Cumartesi akşamı hiç olmaması gereken şeyler yaşadık. Sorarım Fenerbahçe Spor Kulubü Başkanının tribüne çıkıp kombine kontrolü yapması nedir? Aslında olay basit bir kart kontrolü değil, arkasında çok daha fazla şey var ama televizyonda, basında sohbet etti diye yazıp, göstermişler. Ah o kamera biraz daha yukarıya kaysaydı da orada ki sıcak sohbet ortamını da gösterseydi keşke.

19.08.2007

Yakışıyor mu sana?

Bir sor kendine. Tribüne çıkıp tek tek kombine kontrolü yapmak, "sen oradan kalk, siz oraya geçin" demek birebir tartışmaya girmek ya da en acısı "polisi sokarım" diye kendi taraftarını tehdit etmek. Bu konu üzerine yazılacak, çizilecek o kadar çok şey var ki belki şimdilik susmak en iyisi.

18.08.2007

Çekirdekçi seni....


Ulan nasıl yiyorsunuz şu illleti. Hastalık gibi, git evinde ye kardeşim orada da atsana yerlere, halının üstüne, bak hanım nasıl kovalıyor sonra seni. Birde bu sıcakta manyak gibi yiyorsunuz,susuyorsunuz ondan sonra su kalmıyor stadta, zaten 30 kuruşluk su olmuş 1,5 lira. Tabi hemen çözümü ürettik, bakalım ne zaman çakacaklar olayı.

17.08.2007

Basri Dirimlili



nam-ı diğer Mehmetçik Basri. 1929 Silistre doğumlu Mehmetçik Basri, çubuklu formayı ilk kez 29 Mart 1953'te bir Vefa maçında giydi. Savunmanın solunda oynardı, sakatken dahi çıkıp maça devam etmesi adının başına Mehmetçik lakabını getirdi. 27 defa Milli formayı giydi. 1963 senesinde futbolu Fenerbahçe'de bıraktıktan sonra çeşitli takımları çalıştırdı, Fenerbahçe'de yardımcılık görevlerinde bulundu. 1999 yılında vefat etti.

....sakatken dahi çıkıp maça devam etmesi adının başına Mehmetçik lakabını getirdi.

"Tuncay ruhunu gönder" diyenlere ithafen.

16.08.2007

Roberto Carlos: Döndük sahaya doğru açtık ellerimizi



Bizim yerli çocuk, haftasonu "yerli David Beckham" diyenlerde vardı gazete de, Roberto Carlos'un ayağından topu almış, kısa ama kuvvetli çocuk açmış ellerini dönmüş kulübeye, bizim yerli çocuk çıkınca da bir bakış atmış ki of aman nalan. Bu da haber olmuş gazetelerimize, güzide kopyala yapıştır internet basınına.

RC açınca ellerini aklıma eskilerden bir beste geldi. E Blok tarafından geçen sezonun sonlarına doğru başlayan canlandırma çalışmaları devam ediyor, bu sezon meyvesini alıcaz gibi.



Döndük sahaya doğru
Açtık ellerimizi
Yalvardık Kanarya'ya
Duysun diye bizleri

Avaz avaz sesimiz
Yükseliyor tribünden
Şampiyonluk hırsını
Yaşıyoruz yeniden

Gitti güzelim pankartlar

Dün yazdık, bugünde yazdık akşama çok güzel tribünler olacak diye ama polis izin vermeyince olmuyor işte. O kadar hazırla, emek sarfet ama izin yok. Güzel biten gecemiz daha da güzel olabilirdi...

15.08.2007

Siz bu işi biliyorsunuz


Grup CK yıllık iznini 150 sopalı 10 büyük pankartla tamamlamış. Öyle diyor valla antu'da ki kardeşlerimiz. Kendi sitelerine de geçmişler bu güzel haberi.

Küresel ısınmaymış, çöl sıcağıymış, plajda kızlar güneyde süper bir deniz ortamı varmış.Bütün bunlar Fenerbahçeli adamın umrunda olurmu olmaz tabi.Boşuna dememişler seni sevmek deli gibi yürek ister diye.Bu gençlerin hikayeside işte öyle ...
Kimisi evinin balkonunda, kimisi okulunun bahçesinde, kimiside park köşesinde boyayla fırçayı aldı eline.Kimisi İstanbuldaydı kimisi Ankarada, kimisi Boludaydı kimisi Kütahya, kimisi işindeydi kimisi yazlıkta...
Hepsinin amacı hepsinin düşüncesi tekti yani 'Fenerbahçe'.Anderlecht maçı için hazırlanan onlarca el emeği pankartın tek adresi vardı oda turu aralayacak şölen...
Yer Şükrü Saraçoğlu Stadı
Saat:21:00
Telsim C Blokta 1907 Unifeb ve grubumuz CK tarafından sergilenecek olan Picassonun Çocukları adlı sergide görüşmek üzere.


Ne diyim be çocuklar, çok güzel işler çıkartıyorsunuz. Daha İnönü'de ki şov unutulmadan bir de bu şimdi. Köleniz olurum sizin be. İnşallah gecemiz daha da güzel olacak.

14.08.2007

Dan Dan Dan Moldovan


Viorel Moldovan. Ne topçuydu ama. Parma'ya çakmıştı Kadıköy'de. O Parma gitti UEFA'yı aldı sonra, ayrı mevzu o. Daha sonra Nantes'a transfer oldu. Nantes onunla beraber uçuşa geçti Şampiyonlar Ligine bile kaldı. Birde her golden sonra böyle koşardı. Çok sağlamdır yeri kalbimizde.

Anderlecht Maçı


Biz İBB maçına bilet alırken millet Anderlecht maçına bilet alıyordu. Aziz Başkan "oh oh" çekmiştir heralde ilk günden talep olduğunu görünce ama gel gör ki fazla bilet satılamadığına dair dedikodular dolaşıyor. Kimisi iyi olmuş fiyat politakası değişir diye temenni ederken kimi de sezonun en önemli maçı dolmazsa hangi maçı doldururuz diye düşünüyor. Beni düşündüren ise Migros boş kalırsa güzelim koreografiye yazık olacak. Evet var böyle birşey, son anda bir aksilik çıkmaz ise, kuşlarımız yanlış istihbarat vermiyor ise yarın çok güzel bir koreografi bizi bekliyor olacak.

Maçın tekniği taktiği beni pek ilgilendirmiyor, önce bir çubuklu formayla çıksınlar, şansın yardımıyla da goller bulup maçı bitirsinler yeter bana, fazla birşey istemiyorum takımdan ama yarın akşam ki maç İBB maçından sonra tribünlerimiz için kırılma noktası olacak sanki zaten ıslıklayıp, çekirdek çıtlatanlarla görülecek bir hesabımız var.

Şampiyonluk mu gitti?

İBB maçından sonra öyle bir hava yaratıldı ki sanki şampiyonluk gitti. Ulan biz daha beterini yaşadık, noluyor öyle bir maçta... Zaten son 6 sezondur bir tek lig açılışını kazanmışız niye büyütüyorsunuz ki bildiğimiz Fenerbahçe işte. Yazılır, çizilir, tartışılır, taraftarı kangren olur ama sezon sonunda gülen yine O olur. Var mı ötesi? Dağ başında, ruhu olmayan bir formayla bu kadar işte.

13.08.2007

Sen O Formayı Islat



Olimpiyat'tan dönerken CK'dan arkadaşlar çok güzel bir besteye imza atmışlar. Herkes son dönemlerde yapılan güzel besteler gibi bunun da youtube'da kalmasından korkuyor. Korkucağınıza ezberleyinde Çarşamba akşamı hepberaber söyleyelim.

Sen o formayı ıslat
Mücadele et
Yeter ki iste
Biz hep olduk arkanda
Oluruz yine
Yenilsen bile
Koy Fenerbahçe koy
Taraftar için
Alayına koy

11.08.2007

Çakma Deplasman

Tamam ulan fazla birşey beklemiyorum zaten. Ben takımımı biliyorum, sahada başımıza gelecekleride biliyorum, o turkuaz formanın bize hiç yakışmayacağını da biliyorum da tribünde oturan denyolara noluyor onu bilmiyorum işte. Sen kimsin ulan daha ilk maçta takımı ıslıklıyorsun, iki forma aldın diye en büyük Fenerli sen mi oldun şerefsiz, bizim taptığımız renklere, adamlara sen kim oluyorsunda küfür ediyorsun,ıslık çalıyorsun? Dayak mı istiyorsun? Yakındır o dayak merak etme, yaşına başına bakmadan sana girişeceğimiz günler yakındır. Mesela Anderlecht maçı güzel bir gün olabilir senin için.



Kaybettik. Bizim için klasikleşmeye başlayan bir sezon açılışı oldu zaten.Fikstürde her ne kadar dış saha maçı olarak gözükse de çakma bir deplasman olduğunu herkes biliyordu. Sevgilimizle buluşmak için saat 17:00'de çıktık yola bizim taraftan. Stada biraz erken varmayı planlıyorduk ama bu kadar erken olacağınıda tahmin etmiyorduk.Maçtan önce anlattığım sebeblerden ötürü araba ile gitmeyi daha mantıklı bulduk. Cuma akşamı yazlıkçı trafiği olur yolu da tam bilmiyoruz diye erken başladığımız çakma deplasman yolculuğu yarım saat sürerek bize ilk dumuru yaşattı. Dersimize iyi çalıştığımız stada ilk deneme sonucu doğru şekilde ulaşmamızdan belli oluyordu zaten. Bundan sonrası ise belediyenin otoparkçı arkadaşlarının dingilliği yüzünden bize Olimpiyat stadı çevresinde uzun bir tura maloldu. Olsun yol yordam öğrendik. Tabi bizi yanlış yönlendiren elemandan sonra gördüğümüz ilk Security'nin "Doğu Kapalı'ya nasıl gideriz?" sorusuna verdiği cevap ise bizi iyice mal etti.



"Abi burası çok büyük inan ben de bilmiyorum, düz gidin ilk gördüğünüz arkadaşa sorun"



Eyvallah dedik devam ettik, motorlu polislerin peşine takıldık çıktık biryerden. Tesadüfende olsa gireceğimiz tribünü bulduk ama otoparkın girişini bulamıyoruz. Biraz daha gittik ve bizi yanlış yerlere gönderen dingil otoparkçının önünden bu sefer ters yöne girerek Doğu otoparkının girişini de bulduk. Saat daha altı olmamıştı arabadan indiğimizde. Oyalandık, döndük dolaştık, tanıdıkları gördük, ayaküstü sohbetler ve stada giriş. Dedik ya adı "deplasman" ve "deplasman" a geldik demek için fotoğraf çektiren bir sürü çekirdekçi. Maç başladı ve gerisi Lick Tv'den takip ettiğiniz gibi. Sinirli ve üzüntülü bir şekilde başladığımız dönüş yolu ise sessiz ve sakince geçti. Herkes kendi ruh halinde, dertleriyle başbaşa....

10.08.2007

Banyo yapmayın, başınızı yıkayın



Melih Gökçek sana kafam girsin (Köle Isaura'nın melodisiyle)

9.08.2007

Başlıyoruz



Sayılı gün çabuk geçti yine. Biterken bu yaz nasıl geçer diye hesaplıyorduk, açlıktan Copa America'ya saldırıyorduk şimdi ise yine yollara düşme vakti geldi. D-Smart olayı yüzünden Lig Tv'yi savunur hale geldik sezon öncesi, bakalım sezon sonuna doğru olaylar ne hale gelecek. Bana kalırsa birkaç hafta sonra çok büyük kıyametler kopacak bu yayın işlerinde. D-Smart cinlik yapıp garip garip ilanlar veriyor kendi gazetelerine üç vakte kadar çıkar kokusu.

Neyse efendim biz gelelim asıl konumuza. Şampiyon sezonu Olimpiyatta açıyor. 5 İstanbullu, 4 Ankaralıdan oluşan ligimizde belediye deplasman havasını tam yaşamamız için Olimpiyat'ta ağırlıyor bizi. Saatte 21:45. Git gel tam deplasman olacak gibi. Sabaha karşı oluruz heralde bizim tarafta. Otobüste koymuş amcalar bize fakat uyarmak lazım yeni arkadaşları. Giderken iyi hoş gidersinizde dönerken o otobüsleri yerinde bulamayabilirsiniz bulsanız da Kadıköy'e gelicem diye kendinizi Ümraniye'de veya Sarıgazi'de bulmanız mümkündür. Şans faktörü önemli yani. Tabi böyle bir durumda ne yapıyoruz? Hemen ateşli,sinirli,kalabalık ve sizinle aynı istikamate giden bir topluluk bulup arasına kaynaşıyoruz, bir şekilde evin yolunu tutuyoruz.

8.08.2007

İlk Bilet


Tarihte basılan ilk Galatasaray-Fenerbahçe bileti. Kim bilebilirdi ki seneler sonra bu kağıt parçaları için kavgalar çıkacağını, insanların birbirini doğrayıp, sadece bir tanesine milyarlar vereceğini.

Maç ise Taksim'de oynanan bir kupa mücadelesi. Fenerbahçe 67. dakikaya kadar 1-0 önde götürüyor sonrasında ise Galatasaray'dan bir oyuncu sakatlanıyor ve Galatasaray sahadan çekiliyor. Maç 1-0 Fenerbahçe lehine tescil ediliyor. 14 gün sonra ise yani 29 Haziran'da Fenerbahçe yine aynı stadta General Harrington Kupasını kazanıyor.

7.08.2007

Telegol 2



Dün yazmıştık KFY'nin yine kendine yakışan bir operasyon yaptığını.Önce bir iki ufak resim düştü, birde dört saniyelik bir video. Dün gece yayınlanan programın tekrarından sonra ise zibil gibi bir sürü video oluştu sanal alemde. Şu an için youtube'da bulunabilecek en iyisi bu. Arşivlerine daha kalitelisini eklemek isteyen arkadaşlar için ise antu forumlarında rapid'ler dolaşıyor.

6.08.2007

Hepimize salla

Transfer olduktan sonra herkesin kafasında soru işareti vardı. Kim ulan bu? Ne yapar, ne eder? Pek bi numara yapmadı zaten. Manisa deplasmanında oynadı biraz, canı isteyince bir,iki gol attı bizi fıtık etti. Attığı kritik goller oldu, bir de şampiyonluk golünü attı İzmir'de. Geçtiğimiz sezonun ortasında herkese göre gönderilecek ilk isimdi. O kritik golleri atınca buruk bir sevinç kaplıyordu herkesi... "Golü bu mu attı, yandık seneye takımda kaldı o zaman" diye. Transfer sezonu boyunca basın ve taraftarlar sürekli bir yere gönderdi, yerine birilerini aldı. Hazırlık kampında yıldızı parladı. Belli bir kesim yeniden şans verdi bu çocuğa ama kalanlar hala şüpheliydi, bir yerlere göndermek niyetindeydi bu elemanı. Sağ açık oynadı, forvet arkası oynadı yaptı kendine göre birşeyler. İyi de oynadı kerata. Birde gol attı ki dün gece ondan sonra aldı köşe gönderini hepimize nanik yaparcasına salladı. Sen oyna böyle istediğin kadar salla sonra herkese. Basınada, bizede, ötekilerine de...

Telegol


Bu alemin içinden olanlar kimin neyi en iyi şekilde yaptığını bilirler. Tribünlere her zaman için ilkleri getirenlerin kim olduğunu da bilirler, ama kabul etmek işlerine gelmez. İşte o güzel abiler dün gece yine bir ilke imza attılar. Kabataş Erkek Lisesinden canlı olarak yayınlanan biricik göz ağrımız "Telegol" u denizden bastılar. Yakında videosu düşer youtube'da ekleriz o zaman buraya.

5.08.2007

Hasta mısın kardeşim?


Beşiktaş yönetimi bugün şöyle birşey yumurtlamış "Süper Kupa logosunun renkleri değişmezse maça çıkmayacaklarmış." Eyvallah, basında kullanılan logoyu baz alırsak bende olsam bende çıkmam aslında.(siz karar verin hangisi gerçek hangisi çakma)

Ama gel gör ki geçen sene kullanılan logo belli,bu sene kullanılacak logo belli, bir de sen geçen sene bu logonun kullanıldığı kupa finaline çıkıp oynamışsın ve kazanmışsın şimdi gelip logo değişsin yoksa oynamam diyorsun. Hasta mısın kardeşim, ne diye durduk yere arıza çıkartıyosun? Logonun renkleri ile hafif oynayan basın ve hemen aragaza gelen bir yönetim. Bir dur soluklan aslanım bak bakalım işin aslı neymiş?

4.08.2007

Stad'a tırmananlar


Keşke şimdi de tırmanabilseler.

3.08.2007

Deplase Keyifler

2.08.2007

E Blok yakarsa Kadıköy yanar


100. yıl Kutlamalarından bir Kürekçi Kız kaldı hafızalarda bir de bu.

Efsane Maraton

Ruhu ölmez...