Evden çıktım, atladım dolmuşa, istikamet Saraçoğlu. Aynı saatlerde Caferağa'da bir mücadele daha vardı, armanın olduğu heryere koşanlar dün akşam hem salonda hem de stadyumdaydı. Ben ise Caferağa'yı ekip, stadyumu tercih edenler tarafındaydım.Sağa sola takılmadan hemen stada girmek niyetindeyim, zaten kim gelirki Urfa maçına biz bize takılırız diye düşünüyorum yolda. Kızıltoprak'ta "Üstad napıyorsun" diye bir telefon...
-Yoldayım, maça gidiyorum
-Urfa maçına mı gidiyosun lan...(ardından kallavi bi gülme sesi)
-Evet, beğenemedin galiba
Boşboğaz bi muhabbet işte. Bunu söyleyen adam kombine sahibi, Kadıköy'deki çoğu maça geliyor, deplasman onu bozar, ama yeri gelince de futbolcuya söver.Amatör branşlar mı? Yolunu bilmez... Sorarsan her sezon formasını alır, kulübe üyedir, en büyük Fenerbahçelidir. Pepe Metin'in dediği gibi "Herkes, herkesten çok Fenerbahçelidir" düşüncesinde olduğum için kimsenin Fenerbahçe sevgisini sorgulamıyorum. Sonuçta herkes sevdiği takıma bir şekilde destek olmaya çalışıyor. Benim düşüncem onlara ters geliyor, onların düşüncesi ise bana...
Ammaaa,
Biz bize ne güzelde eğlendik dün,sen yokken be güzel arkadaşım. İyi kötü takım maçı kazandı. Yine yuhalayanlar olmuş, ben duymadım ama iyi ki gelmedin. Hıncal Uluç'ta kısa bir süre nasibini aldı. Hele o Urfa tribünleri yok mu, ne de güzel gelmişler ellerinde Şanlıurfaspor bayrakları amatör ruhla, masum bir heyecanla...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
1 yorum:
En güzeli değil midir aslında çubuklu uğruna gelenlerle omuz omuza yapmak.Saat 20:00 , hava desen 5 derece.Aklı olan gelmezdi aslında öyle bir maça.
Ama akılsızız biz.Birde işimiz gücümüz yok caferağada basket maçına gideriz.Voleybol maçlarından da zevk alırız.
Abi napıyoruz biz? Kendimize gelmemek en iyisi.İyiyiz biz böyle galiba.
Yorum Gönder