12.12.2008

Son darbeyi beklemek

Acı gerçek şu ki içinde bulunduğumuz bu sezon yaşadığımız en kötü sezonlarından birisi. Geçen seneki başarıdan sonra Avrupa Mücadelesi bu sene hüsranla sonuçlandı. Süper Ligde şampiyonluk şansımız devam ediyor fakat kimse sonuçtan memnun değil. Kör topal, birazda şansımızla şimdilik idare edecek şekilde götürüyoruz. Kazanılması gereken maçları bir şekilde kazanarak, rakiplerinde sürekli puan kaybetmesiyle puan durumunda şampiyonluk adayı olarak gözüküyoruz an itibariyle.

Aragones’in gelişi, sezona kötü başlamamız, tribünde yaşanan gereksiz gerginlikler, Kadıköy’de gruplar dışında bulunan taraftarın yönetimi protesto etmesi derken bazı maçlar öyle bir hale geldiki ya bizi kurtaracaktı ya da daha beter hale getirecekti.

4. Hafta Fenerbahçe – Gençlerbirliği : Antep ve Hacettepe mağlubiyetleri, kimseyi tatmin etmeyen Partizan maçları ve deplasman Porto mağlubiyeti. Tribünün en çok kaynadığı dönemler. Gençlerbirliği Kadıköy’e avantajlı geliyor fakat kazanamıyor tam tersine 3 tane yiyerek evine dönüyordu.Ardından deplasmanda Sivas mağlubiyeti geliyordu zaten.

6. Hafta Fenerbahçe – Kayserispor : Gençleri Kadıköy’de yenip “oh be” derken ardından gelen Sivas mağlubiyeti ve Kadıköy’de golsüz biten Kiev maçı yine kafaları acabalarla doldururken rakip bu sefer Kayserispor’du. Mağlup olabilirdik ama bu kadar aciz olamazdık sahada. Nede olsa Fenerbahçe idi sahada olan. Ama takım öyle düşünmüyormuş meğer Kayseri’den 4 tane yiyordu. Bu maçta Kadıköy’ü olası protestoya karşı paralı askerler ve Anadolu’dan gelen dernekler dolduruyordu.Tek tip pankartlar, Kalamış’ta dağıtılan biletler derken kötü giden maçta Hep Destek Tam Destek pankartları bazı bloklarda yırtılıyor, Fenerium Alt tribün Başkan’a karşı tepki veriyordu. Taraftar dışarıda paralı askerleri bekliyordu.

7.Hafta Kocaelispor – Fenerbahçe : Maçtan önce biletler hakkında dedikodular çıkmış, direk kulübe satılacak söylentileri insanı çileden çıkarmıştı. Tribünde yaşananlara karşı yüzlerce taraftar Salı Pazarında toplanmış Kocaeli’ye akıyordu. Maç zaten sıkıntılı geçiyor, gidip geliyordu sürekli. Daha 7. Haftada Kocaeli bize son darbeyi vurarak acılar içinde bırakmak üzereydi. Son dakikada Semih çıkarak 3. Golü atıyor 3 puanı bize kazandırıyordu.

Şampiyonlar Ligi 3. Maçı Fenerbahçe – Arsenal : Kadıköy’de her şeyi unutup geleceğe umutlu bakmak için Arsenal’i ağırlarken takım Arsenal karşısında resmen madara oluyordu. Maç sonucu 5-2 biterken artık hafta sonu o sıralar lider olan Bursaspor’un bize son darbeyi vurmasını bekliyordu.

8.Hafta Fenerbahçe – Bursaspor : Tribünde Bursaspor taraftarı maçtan önce şov yapmaya başlamış, galibiyete kesin gözle bakarken Fenerbahçeli kombine sahipleri memur zihniyetiyle maça geliyordu. Ama sahada işler öyle yürümüyor Fenerbahçe adeta günah çıkartıyor, maçı 5-2 kazanıyordu. Biraz düzlüğe çıkmıştık artık.

10.Hafta Fenerbahçe – Galatasaray : Öncesinde Eskişehir’de beraberliği zor kurtarırken Galatasaray seneler sonra Kadıköy’e favori geliyordu. Galibiyete inanmayan veya bu düşüncesini dillendiremeyenler kazasız belasız geçmesi için dua ediyor, basında Aragones veya Skibbe için son maç diye alttan gazı veriyordu. Korkulan olmuyor, tam tersine yeniden diriliş başlıyordu. Seri on seneye uzuyordu…

Galatasaray maçından sonra ligde art arda galibiyetlerin gelmesi, Beşiktaş’ı yenmemiz ve rakiplerinde puan kaybetmesiyle zirveye iyice yaklaştık şu an için. En başta söylediğim gibi bir şekilde ligi idare eder duruma geldik.

Fakat bu hafta takımın Avrupa’ya veda etmesi ve Kadıköy’e haftalardır kaybetmeyen Antalyaspor’un gelmesi insanı yine tedirgin ediyor işte. Forumlarda ilginçtir ki toplu protesto önerileri yapılıyor, artık yeter deniliyor. Antalya maçı belki yukarıda sıraladığım maçlar kadar kritik gözükmüyor fakat camiayı germe potansiyeli yüksek bir maç olacak gibi duruyor.

Hiç yorum yok: