mektubu okudum bize de gelmiş. bugün konuşmlarıda fbtv nin verdiği kadarı ile izledim. ve ve ... çok acı bir durum. koskoca Fenerbahçe kongresinde olanlara, konuşan kişilere ve konuştuklarına bak. Hoş durum şu rakipler beter ama biz beterin beteriyiz.
12 eylülün apolitik bir ülke oluşturma çabasının büyük bir başarı örneğidir Fenerbahçe kongresi. Başkanı, yönetim kurulu, başkan adayı, kongre üyesi ile tam bir vahşi kapitalist futbol kültürünün 3.dünya uyarlaması bu genel kurul. Ne dünyadan haberleri var, ne konuşmaktan, ne söylediklerinden, ne geçmişten, ne de bugünden. Siyasi hayatın ve sosyal hayatın yozlaşmışlığı çorba olup sportif bir senaryo palavrasıyla Faruk Ilgaz tesislerinde sergilendi. Yazık çok yazık. Konuşmasını "en büyük Aziz Yıldırım" diye bitiren salakla aday olduğu bir kongrede diğer adaydan "3 yıl istifa etmeme" sözü isteyen prof.dr hanım arasında hiç bir fark yok.
3F geç de olsa tam teşekküllü olarak Fenerbahçe öncülüğünde zamanında İspanya'da olamadığı kadar başarılı olarak Türkiye'de ilerliyor.
Bence tribününden sokağına, tepesinden tırnağına biz futbolseverlerin (futbolsever diyorum, çünkü sporsever değil Fenerbahçeliyiz ve aslında çok büyük çoğunluğumuz Futbolseveriz) karar vermesi gereken bir noktadayız. Ya mevcut yapıya boğun eğecez ya da endüstriyel futbola karşı bir duruş belirleyip karınca kararınca mücadele edicez. Kulübün gidişini engellemek mümkün değil. Düzen bunu istiyor ve biz düzene karşı ancak safımızı koruma mücadelesi yapabiliriz. Al Aziz'i vur Şadan'a, al ikisini ver Prof.Dr.Funda Pala'ya... Bunlar başka dünyadalar. Bize kalan sadece TRİBÜN... Ne yazık ki mevcut tribün yapımız, tribün gruplarımızda acınacak durumdalar. Ama Livornolu olsun ama Laziolu olsun farketmez. Siyaseti karıştırmadan 100 kişi bile olsan taraftar sıralarını korumak ve taraftarlık yapmaktan başka seçenek yok. Ve galiba yakında taraftar olmak sevdamızı aşkımızı sürdürmek için başka bir ülke ve alt kümelerde takımlar arayacağız.
Bu renklere gönül verenlerin bir şekilde duvarlarına tırmandığı, yeni nesilin büyüklerinden dinlediği, "kaybettik" denilen maçların tribün tarafından "kazandırıldığı" bir kaleydi. Böyle gitmek varmıydı? O tuğlalarla beraber ruhumuzunda uçup gideceğini kim bilebilirdi ki?
2 yorum:
Çok teşekkürler Sağolun.
Tek taraflı duyuyorduk her şeyi.
Muhalefetin görüşleri de önemli.
mektubu okudum bize de gelmiş. bugün konuşmlarıda fbtv nin verdiği kadarı ile izledim. ve ve ...
çok acı bir durum. koskoca Fenerbahçe kongresinde olanlara, konuşan kişilere ve konuştuklarına bak. Hoş durum şu rakipler beter ama biz beterin beteriyiz.
12 eylülün apolitik bir ülke oluşturma çabasının büyük bir başarı örneğidir Fenerbahçe kongresi. Başkanı, yönetim kurulu, başkan adayı, kongre üyesi ile tam bir vahşi kapitalist futbol kültürünün 3.dünya uyarlaması bu genel kurul. Ne dünyadan haberleri var, ne konuşmaktan, ne söylediklerinden, ne geçmişten, ne de bugünden. Siyasi hayatın ve sosyal hayatın yozlaşmışlığı çorba olup sportif bir senaryo palavrasıyla Faruk Ilgaz tesislerinde sergilendi. Yazık çok yazık. Konuşmasını "en büyük Aziz Yıldırım" diye bitiren salakla aday olduğu bir kongrede diğer adaydan "3 yıl istifa etmeme" sözü isteyen prof.dr hanım arasında hiç bir fark yok.
3F geç de olsa tam teşekküllü olarak Fenerbahçe öncülüğünde zamanında İspanya'da olamadığı kadar başarılı olarak Türkiye'de ilerliyor.
Bence tribününden sokağına, tepesinden tırnağına biz futbolseverlerin (futbolsever diyorum, çünkü sporsever değil Fenerbahçeliyiz ve aslında çok büyük çoğunluğumuz Futbolseveriz) karar vermesi gereken bir noktadayız. Ya mevcut yapıya boğun eğecez ya da endüstriyel futbola karşı bir duruş belirleyip karınca kararınca mücadele edicez. Kulübün gidişini engellemek mümkün değil. Düzen bunu istiyor ve biz düzene karşı ancak safımızı koruma mücadelesi yapabiliriz. Al Aziz'i vur Şadan'a, al ikisini ver Prof.Dr.Funda Pala'ya... Bunlar başka dünyadalar. Bize kalan sadece TRİBÜN... Ne yazık ki mevcut tribün yapımız, tribün gruplarımızda acınacak durumdalar.
Ama Livornolu olsun ama Laziolu olsun farketmez. Siyaseti karıştırmadan 100 kişi bile olsan taraftar sıralarını korumak ve taraftarlık yapmaktan başka seçenek yok. Ve galiba yakında taraftar olmak sevdamızı aşkımızı sürdürmek için başka bir ülke ve alt kümelerde takımlar arayacağız.
Yorum Gönder