18.06.2009

Abdi İpekçi'de Dün Gece


Biz bu şampiyonluğu 3. maçta kaybettik. Solomon'un unutulmaz hatası 5. maçta hakemlerin "kural"ları uygulamasıyla birleşince zaten son maça elimizde pek birşey kalmamıştı. Dürüst olmak gerekirse bu kupa 2-0 geriden gelen Efes'in hakkıydı. Seriyi güzel yapan, heyecanlandıran da buydu fakat başta Ergin Ataman ile Kaya Peker'in gereksiz tavırları seriyi mahvettiği gibi dün akşam maçtan sonra sahada hoş olmayan bir cevap aldı.

Son iki haftayı baştan alalım şimdi. Oynanan tüm maçlar aynı şekilde sonuçlansa, hatta Solomon o topu kaptırsa, hakemler yine o kuralı uygulasa fakat Ergin Ataman ve Kaya Peker çıkıp şovmenlik yapmasa bunların hangisi olurdu? Biraz pet şişe atılır, küfür edilir fakat kimse sahaya girmezdi. Fenerbahçe çıkar madalyasını alır, Efes'te kupayı kaldırırdı. Hatta alkış bile alırdı Efes kupayı alırken.

Fakat gerçek olan bu senaryonun tam tersiydi. Zaman zaman maçı kazanabilecek duruma gelsekte Efes Pilsen daha rahat olması ve geriden gelmiş olmanın sağladığı motivasyonla kupayı kazandı.


Maçtan sonra yaşananlar ise kimsenin olmasını istemediği şeylerdi. Tek sevindirici tarafı sahanın içine girenler arasında tribün gruplarının pek olmamasıydı. Eğer pota arkasında bulunan gruplarda tam olarak sahaya inseydi heralde bugün AFP, Reuters gibi ajanslar tüm bu olayların görüntülerini servis ediyor olurdu.

İyisiyle kötüsüye basketbol sezonuda sonlandı. 100. yılda Ülker'le birleşme, Aydın Örs'ün takımın başına getirilmesi ile (gönderilmesi bambaşka bir hadise zaten) yepyeni bir ivme kazanan basketbol şubesi Bogdan Tanjevic ile biraz bocalasada ligin en önemli takımlarından biri olmayı sürdürüyor. Ne de olsa bu değişimden sonra üç senede oynanılan üç final serisi ve kazanılan iki şampiyonluk var.

Hiç yorum yok: