Herşeyin gönlünüzce olduğu bir yıl olması dileğiyle, iyi seneler.Dağıtın kardeşim bu akşam... :)
Yılbaşı Akşamına Özel
Herşeyin gönlünüzce olduğu bir yıl olması dileğiyle, iyi seneler.MAYIS
-Erkek Voleybol Takımı Şampiyon oldu.
-Galatasaray Süper Lig Şampiyonu oldu.
-“Bağdat Caddesi Fenerbahçe’nin Kalesi” bir kez daha ispatlandı.
-Bayan Basketbol Takımı şampiyon oldu.
-Fenerbahçe TV’de yanlışlıka Galatasaray’ın şampiyonluk görüntüleri yayınlandı.
-GFB maraton kombinesi almak istedi, satışlar durduruldu.
-Emre haberleri basında yer almaya başladı.
HAZİRAN
-Kürekçiler şampiyon oldu.
-Başkan Fenerbahçe TV’de verdi veriştirdi, tribünlere ilk gözdağı verildi.
-Erkek Basketbol takımı şampiyon oldu.
-Zico Fenerbahçe’den ayrıldı.
-E Blok özel blok haline getirildi.
-Avrupa Kupasında tarih yazdık.
-Aragones Fenerbahçe’ye geldi.
-Burak Yılmaz Fenerbahçe’ye transfer oldu.
TEMMUZ
-Hasan Doğan vefat etti.
-Güiza Fenerbahçe’ye transfer oldu.
-Aurelio Betis'te
-Avusturya’da hazırlık maçından dönen takım otobüsü taşlandı.
-Emre resmi imzayı attı.
AĞUSTOS

-MTK maçında yaşanan olaylar sonrası kulübe fakslar yollandı, cebinde 15 YTL’si olmayan diye itham edilen tribün grupları yeni düzene karşı olduklarını bildiriler ile açıkladı.
-ŞL ön elemesinde MTK ve Partizan’ı eledik, gruplara kaldık.
-Kezman PSG’ne gitti.
-Mahmut Özgener TFF Başkanı seçildi.
-Şampiyonlar Liginde gruplara kaldık.
-Ümit Özat kalp krizi geçirdi.
-Josico Fenerbahçe’ye transfer oldu.
Lige ara verdik. Maalesef akılda kalan tek şey hakem hatalarıydı. Ama bakıyorum da Fenerbahçe dışında bütün takımlar mağdur. Şu lige neredeyse havlu atıyorduk sezon başındaki bariz hakem hataları yüzünden. Antep maçında Guiza'ya yapılan biçme girişimini es geçen, Kadıköy'de Alex'le ilişkiye girmek isteyen oyuncuya “yürü koçum“ diyen zihniyete rağmen 10 maçta 8 galibiyet ile geri geldik.
Son olarak Sivasspor’a bir paragraf ayırmak istiyorum. Başarıların için klasik tüm yorumcuların söylediklerine zaten katılıyorum. Ama iki şeye dikkat çekmek istiyorum. Daha doğrusu dikkatimi çeken iki demeci sizinle paylaşmak istiyorum. Birincisi Mehmet Yıldız’da fark ettiğim ve sonra diğer futbolcularda da gördüğüm, Bülent Uygun’dan bahsederken Bülent Ağabey demeleridir. Bu kadar güzel bir iletişim olabilir mi? Ama bence bu takımdaki başarının asıl sırrı Bülent Uygun’un şu sözünün altında yatıyor: “Bu takımda malzemecim ve ben dahil, herkesin yedeği var, hepimizin yeri dolar.” Helal olsun Asker Bülent. Yürekten selam olsun sana.
Fenerbahçe - Trabzonspor maçları derbi midir? Kesinlikle değildir. Derbinin sözlük anlamı şöyledir bu yüzden derbi değildir açıklaması yapmak niyetinde değilim, fakat Trabzon maçına derbi diyenide anlayamam. Büyük maç olabilir, önemli maç olabilir, geçmişten gelen olaylar yüzünden atmosferi farklı olabilir fakat derbi değildir. Bizim için derbi Galatasaray ve Beşiktaş maçlarıdır, gerisi faso fisodur.
-Anelka Chelsea’ye transfer oldu.
-Altan, Hıncal KFY’nun ismine taktı.
-Cüneyt Koryürek vefat etti.
-Tümer Yunanistan’a gitti.
-Şampiyonluk yolunda önemli olan Sivas deplasmanında eksi bilmem kaç derecede tribünler galibiyeti soyunarak kutladı.
-Maldonado Fenerbahçe’de.
ŞUBAT
-Fortis Türkiye Kupasında Galatasaray ile eşleştik, resmi site maçı “şölen var” havasıyla duyurdu, beraberliği Kadıköy’de zor kurtardık. 0-0
-Lacivert tribün Galatasaray maçında polisin şiddetine maruz kaldı, yalnız bırakıldı, OFTAŞ maçında protestoya gitti.
-Pendik’le hazırlık maçı yaptık, kaybettik, gazeteler Maldonado fayda etmedi manşetleri attı.
-Fenerbahçe – Vakıfbank Güneş Sigorta maçında Başkan Aziz Yıldırım Caferağa’da taraftara “vurdurtmayın kendizi” dedi .
-Kadıköy'de Sevilla zaferi.
-GFB Migros’a kombine istiyoruz pankartını Kadıköy’de açtı.
-Kupa maçında Sami Yen’de kaybettik, Galatasaray kapalısını izlemek zorunda bırakıldık.
MART

-Unutulmaz Sevilla zaferini yaşadık.
-Şampiyonlar Liginde çeyrek finalde Chelsea ile eşleştik.
-Basletbol takımı TAU’yu yendi, çeyrek finale çıktı.
-İnönü’de Beşiktaş’ı 2-1 ile geçtik.
NİSAN

-Galatasaray taraftarı İstanbul’a gelen Chelsea’yi çiçekler ile karşıladı.
-Chelsea’yi Kadıköy'de yendik bitmesin bu rüya dedik.
-Erkek Basketbol takımı çeyrek finalde elendi.
-Londra'da Chelsea’ye elendik, teşekkür ettik.
-Ankaraspor maçında Kezman penaltı kaçırdı, şampiyonluk zora girdi.
-Ali Sami Yen'de kaybettik.
-Kezman’a "Are you player" dedik.
Şadan Kalkavan Mayıs kongresine aday olarak katılabileceğini açıkladı,ciddi bir aday çıkmasına sevinen oldu, işi şakaya vurarak gırgır geçen oldu. 
-Nedense Konya - Fenerbahçe maçlarını televizyondan izleyince hep uykum geliyor. Artık yayından mı yoksa evin ortamından mı bilemiyorum ama herzaman bir uyku hali mevcuttur bu maçlar oynanırken.
Dün erkek voleybol takımının kaybettiği salonda bu sefer bayan voleybolcularımız kazandı.
Acı gerçek şu ki içinde bulunduğumuz bu sezon yaşadığımız en kötü sezonlarından birisi. Geçen seneki başarıdan sonra Avrupa Mücadelesi bu sene hüsranla sonuçlandı. Süper Ligde şampiyonluk şansımız devam ediyor fakat kimse sonuçtan memnun değil. Kör topal, birazda şansımızla şimdilik idare edecek şekilde götürüyoruz. Kazanılması gereken maçları bir şekilde kazanarak, rakiplerinde sürekli puan kaybetmesiyle puan durumunda şampiyonluk adayı olarak gözüküyoruz an itibariyle.

Kazanmaktan başka çaresi olmayan ama kazanmaya da mecali olmayan bir takım vardı sahada. O çubuklu formanın herkese nasip olmadığının farkında olan sadece tribündeki veya ekran başındaki parasını verip formayı sırtına geçiren taraftardı. Son dakikaya kadar (parmaklarını)ısıran, (tabureyi) tekmeleyen, (duvarı) tırmalayan, (arkadaşının ayağına) basan yine taraftardı. Hadi forma aşkını, gururunu geçtim. Avrupa'ya, yani paraya, vitrine, prestije veda ediyorsun; hiç mi sinirlenmezsin? Soğuk ruhu bu kadar donduruyormuş meğer.
Oynanan futbolun kaliteside, Denizlispor'da, Fenerbahçe'de tam beklediğim gibiydi. Beklentimin dışında kalan kısım ise hakemin maçı bu kadar katletmesi ve bizim tribünlerin güzel performansıydı.

