30.12.2007

Yılbaşı Akşamına Özel




Bir yılı daha geride bıraktık diyerek klasik bir giriş yapalım yeni yıl yazımıza. Fenerbahçe için epey bereketli geçen bir senenin ardından, inşallah daha büyük işler başaracağımız 2008'e giriyoruz. Sevgi Böcüğü gibi daha fazla iyi dileklerde bulunmak isterdim ama bu blog'da işi ne diye düşündüğüm için sizlerle paylaşamıyorum ne yazık ki.

Gidin eğlenin efendim, tadını çıkartın, yılbaşı akşamı alkolün dibine vurup ertesi gün haberlere meze olun diyerek iki günlük bir ara vereceğimin de sinyalini çakıyorum sizlere.

Unutmadan, "Absolut Fener" ve "Absolut Carlos" Hazar Çelik'in çalışması. Yılbaşı akşamına özel diye ben uydurdum.

28.12.2007

Sigarayı bırakmaya çalışmak


Bu sefer 24 saatten fazla dayandım. Az önce bir tane yakana kadar çok garip duygular içersindeydim. Deliler gibi yemek, ağzıma Tigana gibi kürdan almakta bir işe yaramadı. Koltukta bir şekilde uyuya kalsaydım bir ihtmial 36 saati görürdüm.

27.12.2007

Panini 2007/08 Şampiyonlar Ligi Albümü



Valla ben biriktirmiyorum. Artık bakkala gidip yapıştırma alacak halimiz yok heralde. Ama biriktireni teşvik ediyorum. Paketi açarken yaşanan heyecan hala aynı.

26.12.2007

Gerilerden Gelen Kemalettin...


Fotoğraf 30 Ekim 1996 Manchester United-Fenerbahçe maçından. Hani Boliç'in Peter Schmeichel'ı bir şekilde avladığı maçtan. Kemalettin yine iş başında.

Can Arat


Bu aralar ortalıkta epey bir dedikodu var Can Arat hakkında. Kimi Eskişehir'e gidecek diyor kimi başka bir takıma. Bugünde Konyaspor ile adının geçtiği yönünde haberler düştü ajanslara,ardından da resmi siteden yalanlama. Resmi site herşeyi yalanladığı için pek kaale alınmamalı bu hususta.

Gider mi peki Can Arat? Gider, hem de öyle bir gider ki iki sene sonra kimse hatırlamaz Can'ı. Fenerbahçe'den ayrılıpta başka bir takıma gitmesi futbol dünyasından kayıp gitmesi anlamına geliyor bence. Önümüzde örnek olarak gösterilebilecek o kadar çok futbolcu var ki? Son dönemlerden Cem Karaca ile Murat Hacıoğlu ilk seferde aklıma gelenler. Birde Beşiktaş'a oynamak istiyorum diye giden Mehmet Yozgatlı var ki her hafta ilk 11 başlıyor zat-ı muhterem. Daha da uğraşsak epey bir çıkar böyle adam. Bir de önümüzde bir Semih Şentürk örneği var. Karar Can Arat'ın. Bir tarafta her futbolcunun arayıpta bulamadığı fırsatlar, adını unutulmazlar arasına yazdırmak, öbür tarafta ben top oynamak istiyorum, ilk 11 oynamak istiyorum diyerek gitmek.

25.12.2007

Türk Futbolu mu Fenerbahçe mi?


Sivasspor'un beklenmedik bir performansı var malum. Hala Vestel Manisa örneğini verip yakında patlar diyenlerede kapak gibi cevap oldu ilk yarı performansı. Keşke Kayseri'de Ertuğrul Sağlam ile devam etseydi de yoluna daha sağlam ilk beş seyretseydik bu sezon. Ama olmadı.

Neyse efendim bu sezon dört takım kapışıyor şampiyonluk için. En azından şimdilik gözüken o. Bizim durumumuz belli, şampiyonlukları Papermoon'da paylaşanların hakkında konuşmayacağıma göre bana Sivas hakkında yorum yapmak düşer. Bülent Hoca "bizi şampiyon yapmazlar" diye diye takımı şampiyon yaparsa buna hazır mıyım acaba diye soruyorum bende kendime. Fenerbahçe yarıştan koparsa desteklenecek takım tabi ki Sivas olacak ama ya baş başa kalırsak...

Türk Futbolu bıdı bıdısı mı yoksa Fenerbahçe mi?

CK 9 Yaşında


Grup CK 9 yaşında. Foto ise 8 Aralık Galatasaray maçından. Hepberaber nice 9 yıllara...

24.12.2007

Bogdan Tanjevic


Sen kaybettiğin maçlardan sonra Kazancılar'a gitte puronu iç hala...
Zevksiz...

Niye kaçıyorsun yavrum?

Hakkını vermek lazım şimdi. Dün Beşiktaş Erkek Basketbol takımı sağlam çaktı bizim çocuklara. Zaten Aydın Örs'ten sonra Boktan Tanjevic'i kabullenemeyenler için normal sonuçtu bu. Konudan sapmadan devam edelim biz. Aynı gün Caferağa'da ise bayan basketbol maçı vardı Beşiktaş ile. Birileri gelicez,edicez diye konuşunca birileride bekledi tabi doğal olarak. Olayın detayları gerek eksisozluk'te gerekse diğer forumlarda var zaten. Çok merak eden oralardan bulur bi zahmet. Bi zahmet bulurda, o ne kaçıştı be yavrum öyle, dopingli Süreyya Ayhan halt etmiş valla yanınızda.

Kaç ay oldu be kuzum...

Blog konusunda tam havayı yakalamış devam ederken şak diye kesmiştim yazıları. Ne bir haber ne bir yazı...

Gerçeği söylemek gerekirse sıkılmıştım birde araya giren diğer işler olunca blog konusu kendiliğinden kapandı.İnternet çöplüğüne terk ettiğim bir tane blog vardı zaten ikincisini de bırakmak ayıp olur diye düşündüm ve yeniden birşeyler karalamaya karar verdim.(aslında külliyen yalan,baktım blog işi çok tuttu son dönemlerde bende devam edeyim dedim,yeni bloggerlarada selam ederim ;) ).

Aslında geçen süre üzerine anlatılacak o kadar çok şey var ki... Neyse artık, onlara da birgun değiniriz elbet, yazacak birşeyler bulamayınca.